bir gemi dumanı gözükür uzaktan

gönül denizimde gemi batıyor
dalgalar gemiyi savuruyor
batmaz denen bu koca gemi
kağıt parçası muamelesi görüyor...

derler ya hani
olanla bitene çare olunmaz
elden gelen bir şey olmaz
elinden geleni yap ve kaç...

bilmezsiniz kaptanım ben
gönül denizimde gemim var
vardı demek daha doğru
batıyor şu anda dibe doğru...

hep olduğu gibi
önce kadınlar
ve çocuklar
gemilerinde ölür kaptanlar..

eğlence

gün geldi işte
artık
sıra bizde
eğlence zamanı artık...

haydi hep birlikte
maestro diye diye
kapılıp gidelim dansa
uyumasın bu gece dünya...

dünya dünya
herkes ayağa
eller havaya
oturmaya mı geldik buraya?

bir zaman olur ki...

bir zamanlar çok sevmiştim
hayalden öte gerçek olsun istemiştim
o da istemişti
becerememiştik...

işte buradasın karşımdasın
elimi uzatsam tutarsın
sahiden tutar mısın?
benimle olmaya var mısın?

ah o sorular yok mu
kafa karıştıran
mide bulandıran sorular
ne onlarla ne onlarsız...

belki
bir zaman olur ki
el ele,göz göze
yürürüz aşka...

elveda

baksana
gidiyorum ben uzaklara
onun için geldim yanına
veda etmeye sana...

eminim ki iyi olacaksın
yaşamaya devam et başaracaksın
hak ettiğine kavuşacaksın
üzülme sakın,ağlama sakın...

eminim ki benim için de iyi olacak
senin başardığını görmek
bir gün yeniden buluşuruz elbet
başka bir yerde,bize ait bir yerde...

keşke tutsan elimi
gitme desen
en azından denesen
ama olmaz,olmaz...

herkes kendi yoluna
sen mutluluğa
ben yalnızlığıma
yapacak bir şey yok,haydi eyvallah. . .

benimle dans eder misin?

aşkımız dünyaya bedel
belki birimiz çok
birimiz az sever
ama bu sevda her şeye değer...

şu anda karşında
uzatmışım ellerimi sana
benimle olsan ya
mutlu olsak ya...

bak yağmur da yağıyor
doğa aşkımı söndürmeye çalışıyor
ama başaramaz o da biliyor
aşkımız dünyaya bedel,anlıyor...

tut artık elimi
gözlerin değsin gözlerime
nefesin çarpsın nefesime
dans edelim sadece...

bu aşk her şeye değer
uğruna ölmeye bile değer
yeter ki son bir dans
sen ve ben,ilk ve son kez...

şair

aslında
şair dediğin 3-5 kişiden ibaret
gerçekten sevmeyi becerebilen
hissettiğini anlatamayan,yazan...

esasında
mısra dediğin içe atımdan ibaret
her kıta bir duygu
her şiir meydan okuma hayata...

aslında
şair dediğin romantik adam
kadından anlayan adam
ama hep de yalnız kalan adam...

esasında
bu şiiri yazmak
tıpkı aynaya bakmak
bu da kendimi anlatmak...

yalnızlığıma...

çocukluk yılları
kıskançlık zamanları
olur ya taklit hastalığı
en iyi olma arzusu...

gençlik yılları
gerçeğe dönüş zamanı
rüyadan uyanış anı
yolunu çizme çabası...

yetişkin zamanı
yaşamadım daha o anı
reddediyorum hatta yaşamayı
gençliğimi tadamadım daha...

hayat dediğin sayı doğrusu
pozitif yönde ilerleyeninden
asla durdurulamaz geri döndürülemez
olanla bitene çare bulunamaz...

bir zamanlar

zamanında ne çok sevmiştim seni
ki sen hiç sevmemiştin beni
denedim ama sevemedim demiştin
Acımıştın yani...

Gerçekten sevmiştim seni
İçten ve doyasıya
Sonsuz ömürlü sonsuz düzeyde
Ama sen sevmemiştin beni
Seni sevdiğimin milyonda bir'i...

Eminim gelecekten yana
Gün gelecek seveceksin beni
Seni sevdiğim gibi
Ama ben sevmeyeceğim seni
Senin beni sevmediğin gibi
Lise hatıralarım gibi,acı ama mutlu...

adsız

uçurum kenarında bir ceset
üzerinde ne pantol ne ceket
dikmiş gözlerini gökyüzüne
hayal kırıklığı var gözlerinde...

uçurum kenarında bir kadın
yanında yatan bir ceset
ağlaması gerekmiyor muydu kadının
bu kadar mı taş kalpli bu kadın?

uçurumun tepesinde bir adam
bakmaktadır kadına ve yatmakta olan adama
yapmak zorundaydım der kendi kendine
olması gereken buydu,ve oldu...

uçurumun tepesinde bir adam
adı şeytan soyadı melek
onunla mücadeleye yok gerek
sonu baştan belli,kabullenmek gerek...

ölüm yeri

bir roman okudum yeni
adı da ölüm yeri
biri iyi ama yalnız
biri kötü ama çevresi insan dolu
peki nerede hayatın adaleti?

bir şiir yazdım yeni
adı da melankoli
bazı dizeleri mükemmel ama kötünün içinde
bazısı kötü ama iyiler var yanında
peki nerede şiirin sihri?

olan biten önemli
değil aslında ölüm gibi
ne engel ne mutlu son
yazdığım bu dize
şairin ölüm yeri...

melankoli

söylesen ya gerçekleri
söylesem ya gerçekleri
gitmesen ya uzaklara
kalmasam ya ardından baka baka
ne güzel olurdu ama...

bakabilseydin ya gözlerime
bakabilseydim ya sana son bir kere
tutsaydın ya elimi,deseydin unutma beni
tutsaydım elini,deseydim bırakma beni
ne güzel olurdu ama...

dün bugün yarın

daima düşünebileceğim birini aradım durdum
Üzülmesin istedim sevdiklerim
Neden diye düşünmedim,sadece istedim

Bugün seni özledim
Umut ettim belki gelirsin diye
Gecelerce bekledim ararsın diye
Ümit ettim hatırlarsın diye
Nedenli yada nedensizce..

Yani içim sıkılıyor işte
Amacım bu değildi gerçekte
Ruhum acıyor her geçen saniye
Isınıyor kakbim seninle
Neden yokum kalbinde...

gitmek lazım

eskiyi özlüyorum
Ne güzeldi eskiler
Çocuktuk dünya bizimdi
Ne istersek olabilirdi
İyi yada kötü hayat bizimdi
Geçip gitmişti ya o yıllar
Onlar bende gizliydi
Kaçıp gitti...

ben sen o biz siz onlar

benim işim yazmak
elimden geldiğince anlatmak
ne oluyor ne bitiyor hayatımda...

sanki,hissediyorum bir şeyleri
ehlilleşmemiş duygular gibi
nasıl ve neden.

olan belli,yapabildiğim tek şey bundan ibaret...

belki bir gün gelir başarırım
insanların duygularına ortak olurum
zira biraz da onlara bağlı bir durum..

sihir var yazma olayında
ihtişam katıyor sanki bana,sana,ona,bize,size,onlara
zaten amaç da bu değil mi ama?

oldu tamam anlaşıldı
ne yapsam olmadı
lakin olacak gibi gözüküyordu
ama unuttuk onların misyonunu
ruhumuzu parçalamak onların işi gücü...

kim olduğumu biliyor musunuz
ben bilmiyorum
siz kimsiniz biliyor musunuz
siz bilseniz de ben bilmiyorum
peki ben ne biliyorum?

her insanın,yani her yalnızın
kendine ait hissiyatı vardır
kendi dünyası vardır
derler ya özgürlük için
sınırsız denir ama sınır vardır
geçmemekcesine diğer özgürlükleri
anlatmaya çalıştığım da o işte...

kısacası..
özetle...
konu neydi?

gelişin gidişin kadar parlak değildi
pek de hatırlamıyorum gerçi
soğuk bir kış günü müydü ne
baya bir klişe oldu bu da ama
ne yapacaksın gerçek bu
ama biliyor musun aslında
şimdiler uzaklarda olsan da
iyi ki gelmişsin zamanında
veda'm olsun bu şiir sana
unutma beni asla,
sevda...

Sene

ocak uyanış demek
şubat kahvaltı bölümü
mart sert bir kahve gibi
nisan günün ilk lisanı
mayıs desen mayışma anı
haziranda zorla çıkarız sokağa
temmuzda kaçarız kışın aranan güneşten
ağustos dediğin böcek sesinden ibaret zaten
eylül ise romantizm ve hüzün
ekim kasvetli aşkların zamanı
kasım kasım kasılarak gezen çiftler sokakta el ele
aralık koyun aranıza da bir kere,kıskanıyoruz delice...

hikayenin sırrı

yazamadığım zamanlar
beni yakıp bitiren o anlar
çılgınlık gibi adeta
kalem kağıt kokusu birikir burnumda
tüter,alev alev yanar burnumda...

çılgınca koşarım sokaklarda,
hışımla girerim odama
oturuveririm masama
bir kağıt bir kalem,gerisi hikayedir bana...
ama hikaye dediğime aldanma,
her hikaye bir şiirdir aslında...

-mek -mak

sevmek
yada
sevmekten korkmak
işte bütün mesele bu
yazarın ve şairin dedikleri gibi
-mak yada -mamak
bütün mesele bu....