1. Gün - Anlamak

Eleştiri Kabul Edilmez

     Şafak vakti başladı her şey. Dingo’nun ahırından çıkıp gelen katiller yok etmeye geldi aydınlığı. Aydınlık uyuyordu. Caniler için çok kolay olacaktı. Ama unuttukları bir şey vardı. Bahsedilen aydınlık bir parkta çadırlarında sabahlayan on beş yirmi gençten ibaret değildi. Aydınlık milyonların kalbindeydi.

     Öte yanda; yüreği nefretle, intikamla dolu olan köpek sürüsü bunu algılayamadı. Olmadı. Beceremediler. Salladılar, ama yıkamadılar. 

     Bilinmelidir ki, Olmayacak. Dün, bugün ve yarın, bu toprakların ışığı var olmaya devam edecek. Herkese inat, her şeye inat. Çünkü onun dediği gibi; “Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacak”

Gün Ortası Müziği - 21.01.2014

Bir Derdim Var – Mor ve Ötesi

Şarkının
Sözleri:

Bir derdim
var artık tutamam içimde

Gitsem
nereye kadar, kalsam neye yarar

Hiç
anlatamadım, hiç anlamadılar

Herkes neden
düşman, herkes neden düşman

Unuttuk
hepsini, nuhun nefesini

Gelme yanıma
sen başkasın ben başka

Bir derdim
var artık tutamam içimde

Gitsem
nereye kadar, kalsam neye yarar

Hiç
anlatamadım, hiç anlamadılar

Bak bu son
perde oyun yok bundan sonra

Işık yok hiç
bir şey yok, yok, yok, yok

Bir derdim
var

Bir derdim
var artık tutamam içimde

Şiddete Seyirci Olmak / Olmamak

Başbakan kod adlı şahıs yaptığı açıklamalarda “Suriye’deki şiddete seyirci olamayız” diyor. Bu kişi aynı açıklamalarında Suriye’ye silah ve çeşitli mühimmat götüren tırların yanlış olmadığını savunuyor.

Bir ülkenin değil başbakanı, cumhurbaşkanı bile kendi vatandaşını tüm dünyanın gözü önünde aptal yerine koyuyorsa o kişi karaktersizdir. Aslında daha pek çok şeydir ama yazmak gerekmiyor, siz biliyorsunuz zaten.

Sonuçta, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı şiddete seyirci kalmıyor, sahaya iniyor ve şiddeti körüklüyor. Kasımpaşa – Beşiktaş maçında sahaya giren adamla başbakanın bir farkı var mı? Yok.

Rica: Artık biraz etrafınıza bakın. Bakın ve gerçeği görün.

Pazar Gününün Şarkısı - 19.01.2014

Louder – Lea Michele

Şarkının Sözleri :

Come out of the shadow

Step into the light

This could be the moment

Are you ready to fight?

Don't you know, you know

You're not the only one

Why so low, so low

What are you waiting for

The hero whispers

All over the hero whispers

But I just wanna hear your voice

Don't be afraid

Why don't you scream a little louder

Turn it up

I know you can

Come on and scream a little louder

Oh, oh-hoh, oh-hoh,

Why don't you scream a little louder

Oh, oh-hoh, oh-hoh,

Why don't you scream a little louder

Wanna be remembered?

Stand out in the crowd

Don't choke on the fire

It's tryin' to burn you out

Why so low, so low

What are you waiting for

The hero whispers

All over the hero whispers

But I just wanna hear your voice

Don't be afraid

Why don't you scream a little louder

Turn it up

I know you can

Come on and scream a little louder

Oh, oh-hoh, oh-hoh,

Why don't you scream a little louder

Oh, oh-hoh, oh-hoh,

Why don't you scream a little louder

Come out of the shadow

Step into the light

This could be the moment

It could change your life

All over the hero whispers

But I just wanna hear your voice

Don't be afraid

Why don't you scream a little louder

Turn it up

I know you can

Come on and scream a little louder

Oh, oh-hoh, oh-hoh,

Why don't you scream a little louder

Oh, oh-hoh, oh-hoh,

Why don't you scream a little louder

Turn it up

I know you can

Why don't you scream a little louder

Oh, oh-hoh, oh-hoh,

Why don't you scream a little louder

Suç Duyurusu!

Kendisine başbakan denilen Recep Tayyip Erdoğan kod adlı zat hakkında suç duyurusunda bulunuyorum!

-         Hakkını arayan çiftçiye “Ananı da al git” dediği için,

-         Vatan savunmasında ölen Mehmetçiklerimize “Kelle” dediği için,

-         Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucuları Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’ye “İki Ayyaş” dediği için,

-         Üniversite öğrencilerine “Üç beş Çapulcu bunlar” dediği için,

-         Adaleti korumaya çalışan YARSAV Başkanı’na “Sem kimsin haddini bil” dediği için,

-         Yolsuzluk yapan bakanlarını “Yolsuzluk yaptılar ama bu devlet için yaptılar” dediği için,

-         Güneydoğu’da terörle mücadele eden askerlere “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” dediği için,

-         Bakanların kendileri ve aileleri hakkında yolsuzluk soruşturması açılmasına “Zamanlaması Manidar” dediği için,

-         Ergenekon ve Balyoz davaları başlamadan önce “Bunlar suçludur” dediği için,

-         Kendisi gibi düşünmeyen herkese “Darbeci” dediği için,

Bu kendini bilmez kişi hakkında suç duyurusunda bulunuyorum! Sadece Haziran 2013’te tam 7 kişinin ölümü ile sonuçlanan Gezi Direnişi’nde “Emri Bizzat Ben Verdim” diyen bu kişi hayatını kaybeden 7 kişinin katil zanlılarının azmettiricisidir!

Kamuoyuna duyurulur…

İdol

12 Eylül’den bu yana seçimle iktidara gelenlerin hepsi, DSP – MHP – ANAP üçlü koalisyonu dışında, aynı şeyi söylemiştir:

“Biz Demokrat Parti’nin devamıyız.”

Demokrat Parti 1960 yılında devrildiğinde ve Adnan Menderes asıldığında memnun olanlar yıllar sonra Adnan Menderes’i kullanarak iktidara geldiler. Menderes dönemi bir sivil dikta haline dönüşmüştü ve halk bundan memnun değildi. Sonuç olarak ihtilal yapıldı, kötü adam Menderes bir anda kurban pozisyonuna geçti ve olanlar oldu.

Konumuz bu değil.

Esas konu, Menderes’in devamıyız diyerek iktidara gelen son partinin şu anda aynen 1959 yılındaki Demokrat Parti’nin durumunda olması. Belki bir yıl sürer belki daha fazla ama gidişat aynı şekilde noktalanacak gibi.

Bunlar özetti.

Gelelim başlığa. Her siyasetçinin bir idolü vardır. Şu anda başbakanlık makamındaki kişinin de bir idolü var: Adolf Hitler.

Nasıl mı? Aşağıdaki maddeler Adolf Hitler’in siyasi duruş maddeleridir. Bakalım size de tanıdık gelecek mi?

-         Asla kabahat üstlenme.

-         Sadece bir rakibine odaklan ve kötü giden her şeyin suçunu onun üzerine yık.

-         Hatalı olduğunu ve yanlış yaptığını asla kabul etme.

-         Bir yalana yeteri sıklıkla tekrarlarsan halk eninde sonunda o yalana inanır.

Pazar Gece Yarısı Şarkısı - 12.01.2014-13.01.2014

Piano Man – Darren Criss

Şarkının Sözleri :

It's nine o'clock on a Saturday

The regular crowd shuffles in

There's an old man sitting next to me

Making love to his tonic and gin

He says, "Son can you play me a memory

I'm not really sure how it goes

But it's sad and it's sweet

And I knew it complete

When I wore a younger man's clothes"

Sing us a song you're the piano man

Sing us a song tonight

Well we're all in the mood for a melody

And you've got us feeling alright

Now John at the bar is a friend of mine

He gets me my drinks for free

And he's quick with a joke or to light up your smoke

But there's someplace that he'd rather be

He says, "Bill, I believe this is killing me"

As a smile ran away from his face

"Well, I'm sure that I could be a movie star

If I could get out of this place"

Now Paul is a real estate novelist

Who never had time for a wife

And he's talking with Davy, who's still in the Navy

And probably will be for life

And the waitress is practicing politics

As the businessmen slowly get stoned

Yes they're sharing a drink they call loneliness

But it's better than drinking alone

Sing us a song you're the piano man

Sing us a song tonight

Well we're all in the mood for a melody

And you've got us feeling alright

It's a pretty good crowd for a Saturday

And the manager gives me a smile

'Cause he knows that it's me they've been coming to see

To forget about life for a while

And the piano sounds like a carnival

And the microphone smells like a beer

And they sit at the bar and put bread in my jar

And say "Man what are you doing here?"

Sing us a song you're the piano man

Sing us a song tonight

Well we're all in the mood for a melody

And you've got us feeling alright

Sıcak Çikolata Günlükleri - 14

Günün konusu, “Mesele sensin hala anlayamadın mı?”

Her geçen günüm daha iyi oluyor bu aralar, doğrudur. Ama her zaman tek bir eksiğim oluyor gözümde. Sen. Evet sen. Ne yapsam ne etsem fayda olmuyor kalbimin sancısına. Seni istiyor kalbim, sadece seni.

Gülümsemeni görüyorum rüyalarımda, başka başka kadınların dudaklarında. O kadınlar bana hep seni hatırlatıyor, rüyalarımda bile sensizim.

Biliyorum, birlikte olmamız demek dünyanın değişmesi demek. İmkânsız değil birlikte olmamız, neredeyse imkânsız. Neredeyse, çünkü bu kadar zamandır bir kez olsun evet diyemedin bana. Demedin yani.

Bugünüm de sensiz geçti. Dünüm de sensiz geçmişti. Yarınım da sensiz geçer mi. Belki de geçmez. Belki bir gün, günüm seninle geçer…

Ben Susayım O Anlatsın - 10.01.2014

Lea Michele - Cannonball

Cumartesi Gecesi Şarkısı - 04.01.2014

Back To Black – Naya Rivera

Şarkının Sözleri :

He left no time to regret

Kept his lips wet

With his same old safe bet

Me and my head high

And my tears dry

Get on without my guy

You went back to what you knew

So far removed from all that we went through

And I tread a troubled track

My odds are stacked

I'll go back to black

We only said good-bye with words

I died a hundred times

You go back to her

And I go back to

I go back to us

I love you much

It's not enough

You love blow and I love puff

And life is like a pipe

And I'm a tiny penny rolling up the walls inside

Black, black, black, black,

black, black, black,

I go back to

I go back to

YARGI TARAFTIR!

Burhan Kuzu bir anayasa profesörü. Yani, anayasayı, yargıyı çok iyi bilen birisi.

En azından geçtiğimiz güne kadar öyle olduğunu düşünüyorduk. O ne olduğu belirsiz sözü söyleyene kadar.

Burhan Kuzu’nun dediğine göre; “savcılar devletten yana taraf olmak zorunda”ymış. Şu cümleden sonra kendisi değil profesör, üniversite öğrencisi olarak bile değerlendirilmez.

Herkes bilir ki; yargıda hakimler de savcılar da savunma makamı da belli kişi ve kurumlara taraftır. Ancak bu taraflardan hiçbiri devlet değildir!

Savunma makamı müvekkiline taraftır.

Hakim kanunlara taraftır.

Savcılık makamı da ADALETE TARAFTIR.

Bunu asla unutmayın, unutturmayın.

NOT: Profesör olduysan profesör gibi konuş.

Nedenlemece

Bugün bu halde olmamın sebepleri var. Sıradan bir adam olsam suçu kendimde arardım. Belki de suç bende. Ama bugün değil.

Suçlu sensin.

Çünkü beni küçümsedin. Beni değersiz bir parça olarak gördün. Arkamdan konuştun. Benimle eğlendin. Benim sana olan duygularımla eğlendin.

Ama ben seni yine de sevdim.

Peki, sen ne yaptın? Bana doğru iki adım attın. Sana doğru on adım attım. Sonra benden yirmi adım uzaklaştın. Neden?

Çünkü beni sevmedin sen. Oysa seni her şeyden çok sevdim ben.

Belki de hala seviyorum seni ben.

Beni sevmesen de sen.

Çığırtkan

Artık görüş yazıları yazmanın vakti geldi de geçiyor.

Uzun uzadıya bir şeyler anlatmanın gereği yok. Herkes her şeyin farkında. Ancak, yine de bahsedilmesi gereken bir konu var. 1 Ocak 2014 akşamı Suriye’ye yardım götüren bir tır durduruldu. Tırın kasasında arama yaptı polis. Ve ne buldu dersiniz?

Yardım kolilerinin içine saklanmış silahlar. Tüfekler, tabancalar ve füze başlıkları.

Demek ki Türkiye Cumhuriyetinin Suriye’ye yaptığı yardım yiyecek ve giyecek değil. Mühimmat!

Bu yardım adı altında mühimmat yollamanın tarihteki karşılığı Amerikan sağlık gemilerinin ikinci dünya savaşında İngiltere’ye tıbbi malzemeler ile birlikte asker ve mühimmat taşımasıdır. Yani Türkiye kendisini orta doğunun Amerika’sı olarak görüyor.

Böyle bir durum var mı?

Bunu sormadım sayın. Benimle dalga geçmenizi istemiyorum.

Şunu söylemek istiyorum; tırın içinde bulunanlara devlet görevlilerinin yaptığı yorumlar şaka gibi. Suriye’ye silah yardımı istiklal mücadelesinin gereğidir demiş bir tanesi.

Pardon? Ne?

İstikbilal olmasın o?

Artık gözünüzün önündeki perdeyi kaldırın. Gerçeğe bakın ve gerekeni yapın.