25.11.2013

Üstadın Mısraları, Benim Satırlarım - No 7 - Camdan

Çocuklarla meyhaneye gittik dün gece. Onlar pek bir Türkçeci oldukları için “içkievi” derler  meyhaneye. Gittik bir güzel demlendik. Kafamız güzelleşti, dertlerimiz bir süre de olsa buhar oldu gitti. Derken bir de baktım ki saate, epey geç olmuş. Hesabımı verdim bizim çocuklara, onlar devam ediyordu daha. Çıktım dışarıya. İçkievinden çıkınca, derin bir nefes aldım, buz gibi geceyi ciğerlerime çektim. Bir anda kendime geldim. Çok da içmemişim demek ki. Ya da kıvamını tutturmuşum diyelim. Eve gittim sonra. Ev dediğim de meyhanenin karşısı. Tek farkı, bir üst katta olması. Meyhaneye tepeden bakıyorum yani, ben daha yüksekteyim hesabı. Camdan, ki salonda bir tane var, demin oturduğum yere, yani az önce çıktığım meyhaneye, baktım.

Bir de ne göreyim! Sigara paketimi, daha bugün aldığım ve sadece dört tane içtiğim Kırmızı Malboro’m, masada unutmuşum. Vay aptal dedim kendime, nasıl kızdıysam artık o kafayla… Sanırım kalkarken bir şey daha unutmuşum. Sandalyede, oturmuş bana bakıyor. O, sanki ben gibi. Tıpkı benim gibi, tıpkı benim aynaya baktığım zamanlardaki gibi orada. Oturuyor boşluğum.

Bir eli alnında, boşluğum düşünüyor, benim gibi. Acaba dertleri de benimkiler gibi mi? Onu bilemiyorum işte. Dikkat ettim de boşluğa, boşluğuma, bakışları bir değişik geldi. Ama, biraz daha mı hüzünlü? Görünüşü de farklı gibi. Yok be, valla öyle. Dur bir daha bakayım; evet bir farklı görünüyor. Otururken de, o eski ahşap sandalyede ki üzerinde el yazısıyla “Birahane” yazıyor, Orada oturuyorken, biraz daha mı çıkarıyor, acaba, kamburunu?

Saçları daha bir kırlaşmış gibi değil mi? Yanlış görmüyorum yani. Biraz daha mı benziyor acaba, babama?

Bir yaş büyüğüm babamdan, öldüğü zamana göre. O da böyle bir evde yalnız başına ölmüştü, biliyor musunuz? Camı kırmış yine öfkelendiği bir gece, damarlarını kesmiş cam parçaları, akmış oluk oluk kan damlaları, ve rüzgâr, tıpkı bu geceki gibi, bir törendeki gibi, dağıtmış / dağıtıyor saçları dört bir yana. Sonra bir kedi yavrusu varmış gibi, çekiştirir durur, bırakmaz istemez, yağmurluğumu.


NOT: İtalik ile yazılı dizeler Cemal Süreya’nın Camdan Şiirini Oluşturuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder