25.09.2013

Takunyalı Olimpiyat Tiyatrosu

22 Eylül 2013 akşamı Atatürk Olimpiyat Stadı’nda yaşanan olaylar; aylar öncesinden planlanmış tezgahların bir sonucudur. Burada amaç sadece siyasidir. Olayların futbol ile spor ile uzaktan yakından alakası yoktur.

Nereden mi biliyorum?

Büyük alim olmaya gerek yok. Dikkatli bir şekilde izlerseniz olanları, zaten bunu daha olmadan anlarsınız. Hatta olacakları bile tahmin etmek mümkün.

31 Mayıs’ta başlayan olaylarda sadece bir taraftar grubu olmadığını, bir sosyalist ruh olduğunu bir kez daha tüm ülkeye hatta tüm dünyaya kanıtlayan çArşı grubu doğal olarak iktidarda bulunan iç mihrakların tepkisini çekti. İlk olarak Kazlıçeşme mitingine sahte “çarşı” flamaları getirildi. “çArşı” böyle yazılıyor ama Kazlıçeşme’deki flamalarda “çarşı” yazıyordu. Yani buna çocuklar bile bir tarafları ile güldü. Ardından, iktidar partisinin gençlik kolları tarafından 1453 Kartalları diye bir taraftar grubu kuruldu. Her fırsatta iktidara yakınlıklarını belli ettiler. 22 Eylül 2013 gecesi ile televizyonda iktidara yakın biri olan Rasim Ozan Kütahyalı bu grubun iktidar partisinin gençlik kolları tarafından kurulduğunu canlı yayında açıkladı. Yine her şey açığa çıktı yani.

Yaz ayları boyunca çArşı grubu bir terörist örgütmüş gibi gösterilmeye çalışıldı. Önde gelen isimleri gözaltına alındı. Olaylar sırasında espri amaçlı olarak verilen “satılık Toma” ilanı devlet tarafından gerçek sanıldı! Rezalet yani.

Tüm bu olaylar döndü dolaştı 22 Eylül akşamına geldi. Maçtan saatler önce 1453 Kartalları grubu twitter adreslerinden “1453 Kartalları Susan, oturan, maçta çekirdek yiyenlerin oluşturduğu bir platform değildir. Bugün gelin izleyin bizi, anlayacaksınız!” yazılı bir mesaj yayınlayarak olacakların haberini vermişti bile. Ayrıca, 1 değil 2 değil tam 4 savcının bir maç için görevlendirilmiş olması, her maç için yapılan olağanüstü derecedeki üst aramalarının bu maçta yapılmaması da olacakların habercisiydi. Tiyatro müthiş hazırlanmıştı yani.

Herkes olayların bir Galatasaraylı futbolcu yüzünden çıktığını iddia ediyor ancak orada olanlar o malum kırmızı kart pozisyonundan dakikalar önce tribünde kavganın çıktığını söylüyorlar. Olayın tam olarak neden çıktığı belli ancak nasıl çıkarıldığı belli değil.

Galatasaray taraftarları maçta önde olduklarından dolayı Beşiktaş taraftarının sahaya indiğini söylüyor. Şimdi bir düşünelim. Maç 2-1 Galatasaray’ın üstünlüğü ile bitse, Beşiktaş haftayı yine de lider kapatacak. Ayrıca o pozisyonda Beşiktaş tehlikeli sayılabilecek bir yerden serbest vuruş kullanacak. Pozisyonu görmeden neden sahaya insinler! Hepsini bir kenara bırakalım, geçtiğimiz senelerde adeta yerin dibine indiği olaylar yaşadı Beşiktaş takımı. Bu taraftar bir kez olsun böyle bir durumda sahaya inmedi.

Neden şimdi?

Gerçekleri görmek için çok zeki olmaya gerek yok. Gözlerinizi açık tutun yeterli.
Olayların hepsi bir yana, yaşananları tasdik etmemekle birlikte, Gezi’de on binlerce insana karşı destan yazan(?) polisin dün sahaya inenleri görünce soyunma odası girişine doğru kaçmasını izlemek çok güzeldi. Kendi vatandaşına zulüm eden Türk polisi bunu haketmişti.

Son olarak; bir Fenerbahçe taraftarı ve bir sporsever olarak şunu söylüyorum:

“çArşı bir ruhtur ve hepimizi kendisine hayran bırakmıştır. Bu millet çArşı’yı yedirtmez!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder