21.10.2013

4 Dakika

Fazlasıyla yeterli bir süre, 4 dakika. Dünyayı değiştirmek için.

Zaman akıp gitmeye devam ediyor, kontrol avucumuzun içinden kaçıp gidiyor, yapılması gereken tek bir şey kalıyor, savaşmak.

Büyük savaşçılar yalnızca gerektiğinde savaşanlardır. Son ana kadar barışçıl çözümler ararlar. Tahmin edildiği üzere bu her zaman gerçekleşmez. İşte o zaman, bu insanların gözü kör oluverir, kimseyi hiçbir şeyi tanımazlar, yok ederler.
Yaşamak zamana karşı savaşmaktır. Hayatta kalmak son saliseye kadar umutlu olmaktır. Mutlu olmak, sabretmenin sonucudur.

Sevmek sevilmenin, sevilmek sevmenin sonucudur. Var olmak ise yok olmanın…
Devamlı tetikte olmak gerek. Hayat uyumuyor çünkü. Ancak, bazı zamanlarda da akışına bırakmak gerekir. Nasıl diye düşünmeyin, zamanı geldiğinde anlayacaksınız.
İnsanoğlu değişimin merkezinde yer alır. Bu nedenle de yaşamda en çok değişen şey insandır. Devamlı daha iyisini daha yenisini arar insanoğlu. Amacı budur çünkü. Hep gelişmek, hep değişmek…

İnsanoğlu devamlı değişir. Ama bazı şeyler de asla değişmez. Akla ilk gelen sevgidir. Birisini gerçekten gönülden sevdiğiniz zaman duygularınızın değişmesi neredeyse imkânsızdır. Sonra vefa duygusu gelir. Size iyi olanlara karşı siz de iyi olursunuz. Kolay kolay kötülük yapamazsınız onlara. Eğer onlara zarar verirken ruhunuzda ufacık bir zerre bile etkilenmiyorsa, karaktersizsiniz demektir. Bu da bir insan için en kötü şeydir.

Bazen, sevdiklerinizi korumanız gerekir. Onları kendinizden daha çok önemsemeniz, onlara kimsenin veremeyeceği düzeyde bir değer vermeniz, onları kimsenin sevemeyeceği kadar çok sevmeniz gerekir. Onların yanında olmanız gerekir. Durum ne olursa olsun. Yeri geldiğinde onların hatalarının sonuçlarına bile beraber katlanmanız gerekir. Çünkü, bilirsiniz ki; siz olmazsanız o çukurdan çıkamayacaktır o.

Bazen, ne yaparsanız yapın o sevdiğiniz kişiyi koruyamazsınız. O gider. Uzaklara, asla geri dönemeyeceği diyarlara…

Böyle zamanlarda elbette yas tutmak gerekir. Ancak daima bilinmelidir ki, artık sadece kendiniz için yaşamak zorunda değilsinizdir. Hem kendiniz, hem de o çok sevdiğiniz kişi için mücadele etmek, var olmak durumundasınızdır. Bu çok ağır bir sorumlulukmuş gibi görünür, ya da öyle gösterirler ama aslında bunun sizin sadece kendiniz için yaşamanızdan pek bir farkı yoktur. Aksine, avantajlarınız bile oluşur. Belki çok sevdiğiniz birini kaybetmişsinizdir, ancak onun hayattaki olası şanslarını da size devrettiğini bilirsiniz. Uzaklara giderken bile size kıyak geçmiştir yani. Bundan daha güzel bir hediye olabilir mi?

Sevdikleriniz için yapabileceğiniz en güzel şey onlara henüz onları kaybetmeden “seni seviyorum” demek olacaktır. Sevildiğini bilmek insana sonsuz bir güç katar. Bu gücü ne siz onlardan, ne de onlar sizden esirgemesin.

Her şey biter, ama sevgi bitmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder