8.10.2013

Eften Püften İşler Cumhuriyeti

Son aylarda ülkemizin aldığı görüntüye gülmemek elde değil. Bir yanda iktidara “orada kalmak istiyorsan bana saygı göstereceksin benim de dediğim olacak” diyen gençlik, bir yanda evladını keriz sanan baba misali saçmalayan “iktidar sahipleri”. Peki bu duruma neden gülüyoruz? Ağlanacak halimize gülmeyi tercih ediyoruz da ondan.

Türk insanı (anlayamayan cahiller için Türkiye Cumhuriyeti Devleti Vatandaşları) her zaman duygularını uçlarda yaşamıştır. Bunu anlamak için son 20 senedeki televizyon dizilerine bakmanız yeterli. Bir dönem sadece komedi ilgi görürken bir başka dönemde ise yalnızca ağır dramanın iş yaptığını görüyoruz. Ülkede denge hali yok yani. İçerisinde bulunduğumuz ortam tam olarak böyle bir durum komedisi işte. Bir yanda zeki espriler kullanan gençlik, bir diğer yanda dramatik sahneyi yumuşatacağım diye iğrenç espriler yapan hükümet…

Geçtiğimiz aylarda bir bakan mı bakmayan mı belli olmayan biri demişti ki “burası Muz Cumhuriyeti değil”. Doğrudur, burası orası değil. Burası olsa olsa Eften Püften İşler Cumhuriyeti olur. İktidar sahipleri kendilerini Einstein zannederken halkı da idiyotik derecede zekâ engelli sandığı için, karşılarındaki insanlar onlardan daha zeki dokunuşlarda bulunduklarında afallıyorlar. Bunun sonucunda da saçmalıyorlar ve ortaya bu durum komedisi çıkıyor.

Kısacası, burası gerçekten Eften püften İşler Cumhuriyeti olmuş da haberimiz yok.

Türk kelimesini ırkçı sananlar hangi ülkenin vatandaşı oldukları sorulduğunda “Eften Püftenim ben” der artık.

Merak edenler için;

İngilizcesi “flimsy”

Fransızcası “carie”

Almancası “zerfall”

İtalyancası “decadimento”

İspanyolcası “decaimiento”

Çincesi  “

Ne demişler; bunlar eften püften işler…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder