7.10.2013

3. Sınıf Kabadayı

Dün gece, 6 Ekim 2013 Pazar akşamı Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda Fenerbahçe – Trabzonspor maçı oynandı. Maç başladığı gibi 0-0 sona erdi. Son derbi maçlarına bakıldığında belki de saha içinde çok az olayın yaşandığı maçlardan biriydi.

Skorun da etkisiyle, maçın son 10 dakikasında ortam gerilmeye başladı. Trabzonspor kalecisi Onur Kıvrak’a yabancı maddeler atıldı. Bu son derece yanlıştı. Olayın sonrasında sakinliğini koruyamayan Onur Kıvrak’ın da yaptığı hareketler hali hazırda skor yüzünden gergin olan taraftarı iyice sinirlendirdi. Maçın bitiş düdüğünden sonra önünde olduğu Migros tribününe bir şeyler söyleyen ve el kol hareketleri yapan Onur bu sefer Fenerbahçeli futbolcu Selçuk Şahin tarafından uyarıldı ve ortalık ufak çaplı da olsa karıştı. Sağduyu sahibi oyuncuların araya girmesiyle olay büyümeden kapandı.

Buraya kadar bizler için klasik bir hal almış olan derbi ortamı için hafif atlatılmış bile denebilecek bir durum vardı ortada. Bu arada, herkes bilir ki, böyle maçlardan önce bir güvenlik komisyonu kurulur, kimin ne zaman nasıl giriş çıkış yapacağı belirlenir, herkes de o kurallara uymak zorundadır. Başkanlığa seçildiği günden beri kendisini futbolun efendisi sanan Trabzonspor başkanı (kendisinin ismini yazmayacağım, kendisini düşünmek bile beni fazlasıyla geriyor) yine kuralları hiçe sayarak taraftarların stadı boşaltmasını beklemeden, hiç kimseye haber vermeden kendi kafasına göre hareket ederek stadı terk etmeye kalktı ve kendisini basın mensupları ile beraber taraftarların ortasında buldu. Durum bununla da kalmadı, bu zat zaten maçın son dakikalarında iyice gerilmiş olan taraftarların sözlerine o sırada vermekte olduğu röportajı keserek karşılık verdi ve taraftarı provoke etti. Bu olay ateşin üzerine benzin dökmek gibi bir etki gösterdi ve taraftarlar bu zatın da içinde bulunduğu kalabalığa doğru ilerlemeye başladı. Bir anda olaylar linç girişimine döndü.

Olaya baktığınız zaman, Fenerbahçe taraftarının yaptığı son derece yanlış. Ancak bazı kişiler kendilerini kural ve kaidelerin üzerinde görmemiş olsaydı bu durum yaşanmayacaktı. Aslında, tüm olayların çözümünün burada saklı olduğunu görüyoruz. Kurallara uymak.

Her ne kadar kurallar yıkılmak içinde yapılmış olsa bazı kaidelerin her daim korunması lazım. Yoksa en ufak bir hatada her şey bir çığ gibi büyür ve ortalık karışır.

Bir de eklemek gerekir ki, devlet televizyonunda futbol programı yapan bir kişinin, olayların sebebini “tribün çıkışında taraftarların bulunması” olarak göstermesi de tam bir fiyaskodur. Kendisine buradan bir kez daha sormak gerek; tribün çıkışında taraftar değil de Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası mı olacaktı?

Not: Fenerbahçe taraftarı tüm zorluklara rağmen yine 34. Dakikada ortalığı inletmeyi başardı “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” tezahüratları ile.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder