Dün gece, 6 Ekim 2013 Pazar akşamı Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda
Fenerbahçe – Trabzonspor maçı oynandı. Maç başladığı gibi 0-0 sona erdi. Son
derbi maçlarına bakıldığında belki de saha içinde çok az olayın yaşandığı
maçlardan biriydi.
Skorun da etkisiyle, maçın son 10 dakikasında ortam gerilmeye
başladı. Trabzonspor kalecisi Onur Kıvrak’a yabancı maddeler atıldı. Bu son
derece yanlıştı. Olayın sonrasında sakinliğini koruyamayan Onur Kıvrak’ın da
yaptığı hareketler hali hazırda skor yüzünden gergin olan taraftarı iyice
sinirlendirdi. Maçın bitiş düdüğünden sonra önünde olduğu Migros tribününe bir
şeyler söyleyen ve el kol hareketleri yapan Onur bu sefer Fenerbahçeli futbolcu
Selçuk Şahin tarafından uyarıldı ve ortalık ufak çaplı da olsa karıştı. Sağduyu
sahibi oyuncuların araya girmesiyle olay büyümeden kapandı.
Buraya kadar bizler için klasik bir hal almış olan derbi
ortamı için hafif atlatılmış bile denebilecek bir durum vardı ortada. Bu arada,
herkes bilir ki, böyle maçlardan önce bir güvenlik komisyonu kurulur, kimin ne
zaman nasıl giriş çıkış yapacağı belirlenir, herkes de o kurallara uymak
zorundadır. Başkanlığa seçildiği günden beri kendisini futbolun efendisi sanan
Trabzonspor başkanı (kendisinin ismini yazmayacağım, kendisini düşünmek bile
beni fazlasıyla geriyor) yine kuralları hiçe sayarak taraftarların stadı
boşaltmasını beklemeden, hiç kimseye haber vermeden kendi kafasına göre hareket
ederek stadı terk etmeye kalktı ve kendisini basın mensupları ile beraber
taraftarların ortasında buldu. Durum bununla da kalmadı, bu zat zaten maçın son
dakikalarında iyice gerilmiş olan taraftarların sözlerine o sırada vermekte
olduğu röportajı keserek karşılık verdi ve taraftarı provoke etti. Bu olay
ateşin üzerine benzin dökmek gibi bir etki gösterdi ve taraftarlar bu zatın da
içinde bulunduğu kalabalığa doğru ilerlemeye başladı. Bir anda olaylar linç
girişimine döndü.
Olaya baktığınız zaman, Fenerbahçe taraftarının yaptığı son
derece yanlış. Ancak bazı kişiler kendilerini kural ve kaidelerin üzerinde
görmemiş olsaydı bu durum yaşanmayacaktı. Aslında, tüm olayların çözümünün burada
saklı olduğunu görüyoruz. Kurallara uymak.
Her ne kadar kurallar yıkılmak içinde yapılmış olsa bazı
kaidelerin her daim korunması lazım. Yoksa en ufak bir hatada her şey bir çığ
gibi büyür ve ortalık karışır.
Bir de eklemek gerekir ki, devlet televizyonunda futbol
programı yapan bir kişinin, olayların sebebini “tribün çıkışında taraftarların
bulunması” olarak göstermesi de tam bir fiyaskodur. Kendisine buradan bir kez
daha sormak gerek; tribün çıkışında taraftar değil de Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrası mı olacaktı?
Not: Fenerbahçe taraftarı tüm zorluklara
rağmen yine 34. Dakikada ortalığı inletmeyi başardı “Her Yer Taksim Her Yer
Direniş” tezahüratları ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder