Günün konusu görüntü.
Dış görünüş ne zamandan beri bu kadar açık farkla ön planda? Sanırım
modern insanın tam anlamıyla ortaya çıkmasından beri. Peki, ne zamandan beri
açık farkla dörtnala koşuyor? Çok uzun bir süre olmadığını düşünüyorum.
Dış görünüşün elbette bir önemi var. İkili ilişkilerde çekim
konusunda önemli bir pay sahibi. Ancak pay sahibi olması tüm çekimin dış
görünüş nedeniyle olması demek değil.
Araştırmalar var bu konuda; bugün dış görünüşün %60 oranında
büyük bir pay sahibi olduğu söyleniyor. %30’luk bir bölüm kişinin karakteri,
geri kalan %10 ise kişinin o an içerisinde bulunduğu ruh hali olarak görünüyor.
Çok değil, yalnızca 10 sene önce, benzer bir araştırmada
sonuçların sırasıyla %40, %40 ve %20 olduğunu söyleniyor. Dış görünüş, karakter
ve ruh halinden %10’luk paylar çalmış durumda. Yani toplamda %20 gibi önemli
bir oran değişiklik gösterebiliyor.
Rakamları bir kenara bırakalım, olayın duygusal boyutuna
gelelim. Mantık kuralları çerçevesinde bakıldığında duygusal çekimin ön planda
olması gerekiyor. Dış görünüşün ise oradaki eşik noktası olması gerekiyor. Yani
belli bir azlıkta dış görünüşün bile yeterli olması gerekiyor. Bunu ben değil,
mantık söylüyor, ben sadece aktarıyorum.
Burada, aslında insanın nasıl değişmekte olduğunu görüyoruz. İnsanoğlunun
yüzeysel kararlar vermeye başladığını fark ediyoruz. Bu gidişatın hayatın her
alanında kötüleşmesinin de bir kanıtı niteliğinde.
Sonuç olarak; kimse kimseyi beğenmek zorunda değil. Ancak insanlar
ile ilgili kararlar alırken yalnızca dış görünüşe yönelik kararlar vermek de
acımasızlık.
Bunun farkında olanlar yok mu? Elbette var öyle insanlar. Ancak,
onlar dışlanmış, eksik görülen insanlar. Ayrımcılık daima devam ediyor yani.
Son olarak; siz, siz olun insanları tanımadan kesin kararlar
vermeyin. Ön yargınız olsun, ama sonucu etkilemesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder