2.10.2013

- SE

Göz göze gelsek; tıpkı o ilk seferinde olduğu gibi, sen gülümsesen bana, ben sessizce “merhaba” desem sana… Ama hiç konuşmasak, sadece bir merhaba olsa söylenmiş. Bir an için bile olsa dursa zaman, doya doya baksam sana, belki son bir kez, belki de ilk kez… Geçip gitsem yanından, seni etkilemek istercesine, belki de korkaklığımdan ötürü kaçarcasına. Kim bilir, nasıl… Sessiz ve usulca..

El ele tutuşsak, kalpleri gümbür gümbür çarpan iki genç âşık gibi. Göz göze gelsek bir an için, o bir an sonsuzluk gibi gelse bize, ki o sonsuzluk gibi gelen bir an bizim cennetimiz olsa; yaşarken cenneti yaşasak birlikte, el ele… Ama hiç bırakmasak, sımsıkı tutsak ellerimizi, bizi kimse ayıramasa, sadece sen ve ben değil; sadece biz olsa, biz bir bütün olsak ve kimse o bütünlüğü yıkamasa… Gitsek uzaklara, kimsenin adını sanını bilmediği yerlere gitsek, oralara yerleşsek… Uçsuz bucaksız diyarlara

Sımsıkı sarılsak, iki dünyanın birleşmesi gibi, barışı sağlasak, burada orada her yerde… Ama hiç ayrılmasak, hep bir arada olsak, daima birlikte olsak, sen ben olmasa; yalnızca biz olsa, ha? Sarhoş olsam kokunla, yeniden tanısam dünyayı seninle birlikte, maceralar yaşasak el ele göz göze, ama hiç ayrılmasak… Mest olsam teninin dokunuşlarıyla, hissetsem seni, her an, sonsuza kadar…


Benimle yaşlan desem, birlikte dünyanın altını üstüne getirelim desem… Benimle gelir misin? Öylece, düşünmeden, sevgiyle… Seni seviyorum desem, sana aşığım desem, sensiz yapamam diye de eklesem… Sende sever misin?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder