İnsan onu üzen kişileri, onu yıkan durumları özler mi? Evet.
Nedeni çok basit olmakla beraber bu durum biraz da trajiktir. İnsanın ne kadar
çaresiz kalabileceğini gösterir. Doğru düşündünüz, bu çaresiz bir çarenin
yazısıdır. Çaresiz olmayanlara çaresiz durumda olanları göstermek, her an
savaşmak gerektiğinin, pes etmenin tamamen bir saçmalık olduğunu göstermenin
satırlarıdır bunlar.
İnsan onu üzen hatıraları özleyebilir. Çünkü o hatıraların
kocaman birer yalan olduğunu öğrenmeden önce güzel anlar yaşamıştır. Belki de
hayatının en mutlu anlarını. Kim bilir, belki de bir yalanın içerisinde pek çok
ilki yaşamışsınızdır. Ardından gerçekler açığa çıktığında; ruhunuzu bir öfke
duygusu kaplar. O öfke bir anda alevlenir. Etrafa saldırmaya başlar insan. Kontrollü
olmazsa kendine bile zarar verebilir. Bir şekilde o alevler küçülür. Yerini
ufak çatırtılara bırakır, şömine ateşi misali. İşte bunun adı pişmanlıktır.
İnsan pişman olur. Nedenler, eğerler havada uçuşur. Milyon tane soru işareti
kaplar zihni. Hepsinin cevabı aynıdır aslında, ama bunu anladığınız zaman iş
işten geçmiştir. Kontrolü kaybetmişsinizdir ve işler sapa sarmıştır. Ne
yaptığınızı ne söylediğinizi bile hatırlayamadığınız zamanlar olur. Bunları
anlatıyorum, çünkü bunları yaşamayın istiyorum.
Özledim. Hem de çok özledim. Kısa bir süre boyunca her şeyin
çok güzel olacağına inanmıştım. Şansımın döndüğüne, arzuladığım mutluluğa
yaklaştığımı hissetmiştim. İşin daha da komik tarafı, bir an için bunun
karşılıklı bir düşünce olduğuna inanmıştım. Yanılmışım. Kendimi olduğumdan daha
iyi biri gibi görmüşüm. Değilmişim. Ben hep olmak istediğim o kötü adammışım
meğer. Bu kadar çabaya gerek yokmuş. Zaten duygusuzmuşum. Hayal ettiğim gibi.
İnsan yalnızca 1 dakika için neler feda eder? 1 dakikalık
mutluluk için? Her şeyi. Sahip olduklarını bir anda fırlatıp atar. O mutluluk
onun hayatının zirve noktası olacaktır çünkü. Ama yaptığı yanlıştır. Çünkü
insan açgözlüdür. O 1 dakika ona hiçbir zaman yetmeyecektir. Ancak bunu çok iyi
bilen insan o anda bunu kabullenmez. Israrla reddeder. Duyguları mantığının
önüne geçer. Artık güç hislerdedir, beyinde değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder