Her şeyin güzel olacağına inanmıştım…
Hayallerim vardı küçükken. Mutlu ve başarılı olacaktım.
Dünyanın en ücra noktasında bile beni tanıyacak ve ismimi duyunca
gülümseyeceklerdi. Ben tarihi değiştirenlerden olacaktım. Ben tarihi yeniden yazacaktım.
Mutlu ve onurlu olacaktım. Olmadı…
Umudum vardı eskiden. Her şeyin güzel olacağını düşünürdüm.
En ufak aksiliğe bile yer olmayacaktı hayatımda. Daima mutlu ve mükemmel biri
olacaktım. Kendimle yarışacaktım. Kendimi geçmeye çalışarak insanlığın sınırlarını
zorlayacaktım. Olmadı, beceremedim.
Her şeyi bilirdim eskiden. Benim kadar geniş bir bilgi
dağarcığı olan kimse yoktu. Rakipsizdim. En iyisiydim. Aniden duvara tosladım.
Her şey değişti birden. Kendimi bir hiç olarak hissetmeye
başladım aniden. Beni özel kıldığını sandığım her şey beni sıradan kıldı bir
anda. Olmak istediğim kişi olamayacağımı fark ettim. Bu gerçekle uzun süre
savaştım. Bu savaş sırasında karşıma çıkan onlarca fırsatı da yitirdim. Kimini
elimin tersiyle ittim, kimini de verdiğim kararlar sonucunda daha oluşmadan
yitirdim. Oysa ben hayatı belli kuralları olan, oturmuş düzene sahip bir şey
sanıyordum. Nereden bilebilirdim, hayatın tam bir fırıldak olduğunu…
Günler haftaları, haftalar da ayları kovaladı. Aylar da hızla
geçip giden yılları oluşturdu. Büyüdüm. Olmak istediğim kişinin yanına bile
yaklaşamadım. Asla da yaklaşamayacağım. Bu benim kabullenmem gereken bir
gerçek. Artık hayallerimden vazgeçmeli ve yeni bir hayata başlamak zorundayım.
Bunu biliyorum ama senelerce en küçük ayrıntısına kadar kurduğum onlarca
hayalden vazgeçmek o kadar da kolay değil. Altı üstü bir hayal deyip de
geçemem.
Hayat bana neler gösterecek? Hiçbir fikrim yok bu konuda.
Yalnızca geleceğe bakmaya çabalıyorum ama geçmiş beni bırakmıyor. Belki de ben
istemiyorum. Bilmiyorum. Bu yaşayarak görmem gereken bir şey, onu biliyorum.
Arzu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder