Bir akşam-üstü
pencerenden bakıyordun, buğday sarısı saçların ve masmavi gözlerin parıldıyordu pencereden.
Öylece bakıyordun dışarıya… Ağır ağır,
yollara inen karanlığa; bakıyordun, belki görürsün diye. Bana benzeyen biri geçti evinin önünden,
işte o geliyor diye düşündün birden. Kalbin
başladı hızlı hızlı çarpmaya… Hemen saçını düzelttin, yanaklarına vurdun
yumuşacık ellerinde, al al gamzelerin oluşsun diye ama… O geçen ben değildim.
Bir gece, yatağında
uyuyordun… O kadar
güzel uyurdun ki sen, melek gibi görünürdün, meleklerin vücut bulmuş hali
gibiydin sen. Uyanıverdin birden, sessiz
dünyaya. Yavaşça açtın o güzel gözlerini, önce emin olamadın bu bir rüya mı
yoksa gerçek mi diye. Sonra anladın. Gözlerini açtın ve düşündün... Bir rüyanın parçasıydı gözlerini açan,
hatırlamaya çalıştın rüyayı ama çoktan unutmuştun gördüklerini. Ve karanlıklar içindeydi odan... Zifiri
karanlıkta uyuyabilirdin ancak, bilirdim. Ama o anda biraz olsun ışık için
neler vermezdin ki, seni göreni görebilmek için. Seni gören ben değildim.
Ben çok uzaktaydım o
zaman, bunu sende
çok iyi biliyordun aslında, ama kabullenmek istemiyordun. Unutmak işine
geliyordu, kalbinde hep bir umut oluyordu. Gözlerin
kavuştu ağlamaya, sebepsiz ağlamaya. Ağlarken bile güzel görünmeyi
başarırdın sen. Asaletinden bir gram bile eksilmezdi senin, sen özeldin, sen
mükemmeldin çünkü… Artık beni düşünmeye
başladığından, artık beni sevdiğinden midir nedir, hep bir hüzün kaplardı
içini, üzerdim seni ama bırakamazdın beni, o kadar çok severdin bilirdim. Bıraktın kendini aşk içinde yaşamaya… Aşkın
esiri oldun, aşk seni kontrol etmeye başladı, duygularına hâkim oldu, seni bana
mecbur kıldı adeta, oysa ben mecburdum sana… Bunu bilen ben değildim. Ben olduğunu sandığım, ben olmadığım
bendim.
Bir kitap okuyordun
dalgın.. Kendini
kaptırırdın kitap okurken kitaptaki hikâyeye. Zihninde canlandırır, yaşardın
olanları adeta. İçinde insanlar seviyor,
ya da ölüyorlardı. Sende onlar gibi seviyor, onlar gibi gülüyor, onlar
kadar üzülüyordun. Öldüklerinde tanıdığın biri ölmüş gibi hissediyordun… Genç bir adamı öldürdüler romanda. Zihninde
onu ben olarak düşünmüştün daima. Hikâyenin içindeki ben olarak görüyordun onu.
Onun sevdiği kadın ise sendin. Gerçekte olmasa bile hikâyenin içerisinde kavuşacaktık,
olmadı. Korktun, bütün yininle ağlamaya
başladın… O karakteri beni sevdiğin gibi sevmiştin. Ve o gitmişti, benim
gittiğim gibi… O ölen ben değildim…
NOT: İtalik olarak
yazılı olan mısralar Özdemir Asaf’ın “Ben Değildim” şiiridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder